İftar ve sahurun yöresel lezzetleri

ESKİLERİ YAŞATMAK ELİMİZDE 
Gelişen teknoloji, kentleşme bir de üstüne milyonları ölümüne sebep olan salgın. Yaşanılan bu olaylar bizleri geçmişten oldukça uzaklaştırarak, eskiye olan özlemimizi daha çok artırdı. Evet kabul ediyoruz artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama eski Ramazanlardaki geleneksel yemeklerle hazırladığımız iftar ve sahur sofralarını yaşatmak elimizde. Gelin bu Ramazan Ayı’nda iftarda ve sahurda unutulmaya yüz tutmuş bu lezzetleri eşimize, dostumuza, ailemize ve özellikle çocuklarımıza tattıralım, şimdi soruyorsunuz sahi bu yemekler nelerdi?  Şimdi bu yemekleri kısaca hatırlayalım:

DİŞ TARHANASI ÇORBASI
Keskin’in Gazibeyli köyüne gittiğimizde ninelerimizden kalma ‘’Diş Tarhana Çorbası’’ Köyümüzün damlarında, evimizin balkonunda hazırladığımız ‘’Diş Tarhanası’’ günümüzde yaptığımız tarhanadan daha basit ve farklı bir lezzet. 
TARİFİ: Odun ateşi ile yaktığımız bakır kazanlarda yarmayı haşlıyor, haşlanan yarma soğuduktan sonra süzme yoğurt ile karıştırılıp çiğ köfte kıvamına gelince, elimizle çiğ köfteyi sıktığımız gibi sıkıp, damlarda, balkonlarda sofra bezlerinin üzerine serip güneşte 1 hafta kadar bekletiyoruz. Kuruduğundan emin olup kumaş torbalara koyup saklıyoruz. 1 gece önceden suda beklettiğimiz tarhana, bekletilen suyun içinde kaşık ile eziyor, suyu ile beraber tencereye koyup kaynamaya bırakıyoruz. Başka bir tava da Narpuz’u  ( Kurutulmuş Yabani Boz Nane) ,Tereyağını, dövülmüş sarımsağı kavuruyoruz, kaynayan çorbadan aldığımız bir kepçe çorbayı da ekleyip bir taşım kaynatıyoruz, hazırladığımız sosu, kaynayan çorbaya döküyoruz ocağın altını kısıyoruz. Ardından sıcak şekilde ikram ediyoruz.

SAHUR YEMEĞİ (GÖLLEME-BATIRMA)     
Un, su, maya( eskiden hazırladığımız mayalı hamurdan avuç büyüklüğünde parça ayırır, ertesi güne hamuru tekrar mayalamak için kullanırdık, şimdi hazır mayaları kullanıyoruz) ile yoğurulur sahura kadar sıcak bir ortamda üstü kapalı mayalanması beklenilir. Oklavalar ile açtığımız hamur, sacın üzerinde pişirilir, kabaran hamurların üzerine tereyağı sürülür afiyetle yenir. Öncelikle derin, geniş bir tencerede tereyağını eritip, pekmezi yavaş ekleyerek karıştırıyoruz kaynayan pekmeze, küp küp doğradığımız çörekleri üzerine dökerek bir taşım kaynatıyoruz sonra afiyet ile ayran veya yoğurt ile yiyoruz.  

    
Haber: Burak Çalışkan