Kırıkkale’min artık bir milletvekili var!..

Kırıkkale’min artık bir milletvekili var!..

 

Bölgecilik yaptığımı sanıyorsunuz ya,

Yok valla, yanılıyorsunuz!

Ammaaaaa

Alenen Kırıkkalecilik yaptığım doğrudur.

Hem de en onulmazından…

Hem de ne Kırıkkalecilik…

Bi’ kere baştan söyleyeyim,

Arkadaş, aslen nereli olduğun benim mevzuumun çok dışında…

Öncelikle şöyle bir düşün mantığınla,

Ben 41 yaşındayım,

Adamın büyük dedesi, ben doğmadan 36 sene önce Kırıkkale’ye 1941’de gelmiş,

Hâlâ Kırıkkaleli olamamış!

Iııhhh… Yaramaz!

El insaf be arkadaş,

Adamcağız yaşıyorsa, neredeyse torunun torununu görecek, bizim torun hâlâ Kırıkkaleli değil!

Ya bir de Kadir Kipmen gibiler var, onlara ne diyeceksin?

Adam aslanlar gibi Kırıkkaleli olmuş.

Çok zorlayan olursa kökenini bir saymaya başlıyor,

Bir taraf Artvin, bir taraf Sivas… Ohooo… Nereler, nereler…

İyi de Kadir Kipmen Kırıkkaleli…

Nokta. Üstüne söz söylenmez…

***

İşte benim hassasiyetim tam da böyle bir şey…

Merhum Alparslan Pehlivanlı benim akrabam…

Her ne kadar o yiğit insanı henüz 47 yaşındayken, ülkemize ve Kırıkkale’mize hizmet etmenin zirvesindeyken katleden vatan haini caniler, bizim onu hakkıyla tanımamızı engellemiş olsa da, Türkiye’nin neresine gidersem gideyim, soyadımı duyan kişilerin, merhumun adına bile gösterdikleri hürmetten ne denli bir delikanlı olduğunu biliyorum.

Kırıkkale’miz için, Türkiye’miz için neler yaptığını ve yaşasaydı daha neler yapabilirdi onu da tasavvur edebiliyorum.

İşte tam da bu yüzden adaylığı açıklandığı günden beri (yaşı ve kaderi benzemesin) her yönüyle merhum Alparslan Pehlivanlı’ya benzettiğim bir isimdir Halil Öztürk…

Devlet adamlığının vermiş olduğu vakur duruşun altında gizli nazik ve sevecen kişiliğini,

Babacanlığını, vicdanını, sempatisini biliyorum.

Olursa olur, olmazsa asla kıvırmayan dürüstlüğünü de biliyorum.

Birilerinin “gülümsemiyor” dediği o ifadenin altında yatan gülümsemeleri, hatta sıcak gülüşmeleri biliyorum.

Lakin vatanına, memleketine ve milletine hizmet için yeri geldiğinde hangi masalara bir yumruk vurarak, “Yeter artık, Kırıkkale’m sahipsiz değil! Kırıkkalelim kimsesiz değil!” diyebileceğini de biliyorum.

Ve rahmetli olduğunda Anayasa Komisyonu Başkanı olan merhum Alparslan Pehlivanlı’nın başladığı makama, Anayasa Komisyonu üyeliğine seçilen Halil Öztürk’ün başladığı bu mevkiin Allah’ın bir hikmeti olduğunu da biliyorum.

Ve adaylığı döneminde birçok kez ifade ettiğim gibi tekrar ifade ediyorum:

(Kaderi ve yaşı benzemesin) Lakin henüz hiçbir şey bitmedi!

 

Her şey 14 Nisan 1994 tarihinden, yani kaldığı yerden yeni başlıyor.

Kırıkkale’min artık bir milletvekili var!..

Bu yazı toplam 9 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi