Kırıkkale hepimizin...

Önceki yazımda genel olarak şehir pazarlamasının öneminden bahsedip,  Kırıkkale’nin 21. Yüzyıla ayak uyduramamasının üzerinde durup yıllar boyu verdiği göçlerin sebebini bulmaya çalışmıştım. Ve sonuç olarak da iki temel sorun üzerinde karar kılmıştım ve siz değerli okurlara çözümü hakkında neler yapılabilir diye sormuştum… Genel bir hatırlatmanın ardından, bir devam yazısı niteliğinde olacak bu yazıyı kaleme alıyorum. Bu yazıda “Sahiplenememe sorununun önüne nasıl geçilmeli?” sorusuna değineceğim naçizane… Kırıkkale’nin en temel sorunu budur. SAHİPLEN(e)MEME. Bunun nedeni ise 1989’da il olan Kırıkkale’ye yapılan göçlerin çok yakın illerden gerçekleşmesidir. İnsanlarda oluşan algı şudur; “kaybedecek bir şeyimiz yok, en kötü ihtimalle toprağıma tekrar dönerim”. Hal böyle olunca da amiyane tabirle Kırıkkale’yi ipleyenlerin sayısı çok azalıyor. Kısa bir istatistik bilgisi vermek gerekirse 2013 yılında ki TÜİK verilerine göre ikameti başka bir ilde olup şehrimizde yaşayan insanların sayısı 50 bini aşıyor. Bu sayı ikameti Kırıkkale’de olmayanları kapsıyor. Bu da şehir nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini ifade ediyor. Tabi ki bu şikâyet ettiğimiz bir şey değil Kırıkkale halkı olarak. Hatta istiyoruz ki daha çok insan gelsin şehrimiz gelişsin. Ancak şehrimiz büyüyüp gelişirken aynen İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de olduğu gibi gelen nüfus burayı sahiplensin kendi vatanından ayırt etmesin. Halkın sahiplenmesi içinde öncelikle yerel halkın daha sonrada bürokrat ve siyasilerin yapması gerekenler var. Benim aklıma gelen sizlerin görüşlerine sunacağım bir yapılacaklar listesi var tabi ki. Bunu sizinle paylaşacağım birazdan ama önce belirtmem gerekir ki maddeleyerek yazacağım listede öncelik dikkate alınmamıştır. NELER Mİ YAPILMALI BUYRUN;

• Şehrimizin takımının ismi en kısa zamanda bütünleyici olacak şekilde değiştirilmeli. (Türkiye’nin her yerinden taraftarı olan Fenerbahçe, Beşiktaş, Gençlerbirliği, Anadolu Efes takımları gibi)

• Şehrimizin, özellikle futbol takımı sebebiyle neredeyse düşmanlık diyebileceğim bir husumet içinde olduğu Kırşehir ve Yozgat’ın en çok göç aldığı şehirler olduğu unutulmamalı ve husumet en kısa zamanda sonlandırılmalı.

• Kırıkkale’ye yapılan yatırımların sonucunda oluşan istihdam açığını kapatırken; siyasiler tarafından yapılan baskı neticesinde ortaya çıkan “sadece yatırım yapılan bölge halkına iş sağlama” gibi şartlar önemli ölçüde hafifletilmelidir.

• Kırıkkale halkı, her yerde utanmadan Kırıkkaleliyim diyebilmeli, başta sosyal medya hesapları olmak üzere künyelerine “Ankara” yazmayı bırakmalıdır! ! !

• Kırıkkale’yi sahiplenecek ve bütünleştirecek siyasilerin gayretleri görülmeli. Eski belediye başkanımız gibi makam aracında, 71 plaka kullanmaya utanabilecekleri o mevkilere getirilmemeli.

• KIRIKKALEYE KIYTIRIK YER DİYEBİLEN ve GÖZLE GÖRÜLÜR FAYDASI OLMAYAN BİRİSİNİN İSMİNİ, MERKEZ KAMPÜSE VERMEMELİ.