Motosiklet sürücüsü hayalinden belediye başkanlığına

Çocukluk dönemlerinin çoğunu yaylada hayvanlarla iç içe yaşayan Türkyılmaz, keçilerin üzerine binerek iyi bir motosiklet sürücüsü olma hayalinden belediye başkanlığına uzanan hikayesini anlattı.

YAYLADA DOĞDUM, 5 YAŞINA KADAR EMZİK EMDİM
Ailesinin tek geçim kaynağı hayvancılık mesleği nedeniyle Yahşihan’ın yaylasında hayata gözlerini açan ve çocukluk dönemlerinde koyun ve keçileri oyuncak yaparak onlarla unutulmaz bir geçmiş yaşayan Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz, siyasetin dışında bilinmeyen yönlerini Gazetekale haber editörü Volkan Bostancı’ya anlattı. Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen röportajda Türkyılmaz, kendi evinde verdiği demeçlerle geçmişteki yaylaya göç etti. İşte o röportaj;

Çocukluğunuzda da sorumluluk alan baskın bir karakter miydiniz?
Anneme sorduğumda ben ne zaman doğdum dediğimde koyunlar kuzuluyordu derdi. 1974 doğumluyum. Bunu anne babaya sormak lazım. Biz 5 kardeşiz, iki kardeşim rahmetli olmuş çocukken. Yaylada doğmuşuz o zaman doktor yok. Amcamın hanımı Nasibe bacı vardı. O doğum yaptırmış. Kalabalık bir nüfusa sahip olduğumdan dolayı da baskın bir karakterdim. Çünkü baskın karakterde yetiştirildim. Evin en bastırılmış karakteri, en pasifize edilmiş karakteriydim.

Yayla hayatında iken eğitim hayatına nasıl başladınız?
Küçüklükten çıkıp okul çağına geldiğimde Kırıkkale'de rahmetli halamgil vardı. Osman Kırıkkale'de okusun. Yahşihan'da okul yok, birde devamlı gidip gelmeyecek. Rahmetli büyükbabam Osman Türkyılmaz vardı. Haziran-Temmuz ayı gibi bir gazete kupürü buldum ve orada bir şeyler okuyorum, anlatıyorum. Büyükbabam sen ne yapıyorsun burada senin okuman yazman yok dedi bende kafamda kurguladığım senaryoyu yazdım ve o şekilde başladık okula.

Çocukluk hayaliniz neydi?  Hayallerinizi gerçekleştirdiniz mi? Buna ek olarak çocukluğunuzda Belediye Başkanı olmak ya da bir yeri yönetme hayaliniz var mıydı?
Yaylada çocukluk hayalleri kurmak zordur. Bin, bin beş yüze yakın tiftik keçimiz vardı. Düşünmeye fırsatın yok. Ne kadar hızlı hareket edersen o kadar işe yarıyorsun çocuklukta bile. Hayallerimize baktığımda iyi hatırlıyorum iki tane keçi vardı. Motosiklet sürücüsü olmak isterdim. Keçilerin üzerlerine binip, boynuzlarından tutarak motosiklet sürer gibi sürerdim. Her Türk gencinin ideallerinde asker ve polis mutlaka düşünmüşüzdür. Böyle bir çocukluk geçirdik.

Nasıl bir eğitim hayatınız vardı? Nasıl bir öğrenciydiniz?
İnce uzun zayıf bir çocuktum. Eski fotoğraflara bakıyorum Yahşihan’da böyle güzel anılarımız geçmiş. Okula ilk Bahçelievler Mahallesi'nde Mevlüt Hiçyılmaz okulunda başladım. Çok güzel bir okuldu. Vefat ettiyse Allah rahmet eylesin Hasan Duman diye bir okul müdürümüz vardı. Gittik okula yayladan geliyoruz biz şehir görmedik. Tabii ki o zaman ki müdürlere baktığımızda ilk gün ağaç dikmişler kavak ağacı. Ağacı sallarken müdürden tokat yedim. Okulda da çok uç üstte bir çocuk değildim iki veya üçüncü grupta olurdum. Çok iyi de kötü de olmadım iyiye yakın bir çocuktuk.

Öğrencilik hayatınızda hiç unutmadığınız bir anınız var mı?
4-5 yaşındayken bile yalancı emzik emerdim. O emziğin çerçevesine kadar emdiğimi biliyorum. Anne ve babamız geldiği zaman hemen saklardık. Okumayı öğrendiğimde öğretmenimiz 5 arkadaşa yarın kurdelelerinizi alıp gelin dedi. Rahmetli halama dedim ki öğretmen kırmızı kurdele tak dedi rica ettim halam kurdelemi taktı ütüledi, giydim sınıfa vardık. Diğer öğrenci arkadaşların kurdeleleri ellerinde sadece benimki takılı. Öğretmen dedi ki sana tak dedim mi dedi. Bana bir ceza verdi ve bunu söktü ve üçüncü gruptaki arkadaşlarla birlikte taktı. Gerçekten çocuklukta anılar çok.

Değerli eşiniz Necibe Hanım ile kaç yaşında ve nasıl tanıştınız?
Hanımla biz dayı hala çocuklarıyız. Onlar Elmadağ’da yaşıyorlardı biz burada çok sık Elmadağ'a gelip gitmezdik.15 yaşında bir yaz tatilinde ben ananemin yanına gittiğimde tanıştık. 17 yaşında nişanlandık. 2,5-3 yıl nişanlı kaldık. Askerden geldikten sonra hemen evlendik. Hayatımın yarısı. 26 yıllık bir evlilik. Önce aşk, sonra sevgi ve sonra saygı oluyor. Bugünkü aklım olsa yine aynı eşimle evlenirdim üç tane bana pırıl pırıl evlat verdi  Başarılı erkeğin arkasında bir bayan vardır diyorlar ya bu doğru. Allah ona uzun ömürler versin.

Belediye Başkanı olduğunuzda o gece seçimi kazandığınız da neler hissettiniz, neler düşündünüz?
Seçim günü sabah sandıkları gezdiğimde atmosfer çok güzeldi. İnsanların gülüşü, selam verişi. Öğlen gittiğimde sandık başındaki arkadaşların yüzü gülüyordu. Üçüncü seferde arkadaşlara dedim biz bu seçimi aldık. Sandık çıkışı sonuçlarını vatandaşların gözlerinden gördüm. Saat beş gibi eve geldim ve uyudum. Seçimi aldık dedim. Gerçekten o gün güzel bir gündü Yahşihan halkı bize teveccüh gösterdi. Allah herkese nasip etsin. Kaybettiğimde de güzeldi. Kaybetmek güzel midir evet güzeldir. Kaybetmekten ders çıkardım. Yenile yenile yenmeyi öğreniyorsun.

Yaklaşık 3 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyorsunuz, Başkan olmadan önceki hayatınız ile Başkan olduktan sonraki hayatınız arasındaki farklar nelerdir?
Hiçbir şeyin değiştiğini zannetmiyorum bazen bu hayattan da sıkılıyorum. Talihsiz ufak bir darp olayı oldu şimdi daha sık gözetim altındayım. Arkadaşlar üzerimize titriyor güzel bir şey ama başkan olmaktan önce kendine münhasır bir adamdım. Kaldırıma oturur, ormana giderdim. Şimdi altyapıdan dolayı halkımız mustarip onları bırakıp gidemiyorum. Biraz özgürlüğüm kısıtlandı ama kişilik olarak bir şey değişmedi. O zamanda 7-8 ayakkabım vardı, 7-8 tane takım elbisem vardı.

Okuduğunuz kitaplar arasında sizi en çok etkileyen, kendi hayatınızla bağdaştırdığınız bir kitap var mı?
Grigory Petrov’un yazarlığını yaptığı İdealist öğretmen kitabı beni çok etkiledi. Kitapların üzerine not alırım öyle bir huyum var. Kitaplarımı vasiyet etmeyi severim. Hatta ben öldükten sonra Yahşihan Belediye Başkanı kabul buyurursa diye de bir kitap bıraktım. Kitaplarımı miras bırakıyorum. Kurt izi kitabı beni anlatıyor. Kurtlarda bir diziliş vardır zamanı geldiğinde arkadaki kurtlar liderlik vasfına geçiyor. Zamanı gelince kendini geliştirince lider kurt olabiliyorsun. Kendimle yaşam tarzımla Yahşihan'a liderlik yapmaya çalışıyorum. Bu kitabı da oğluma bıraktım.

Siyasi hayatınız devam edecek mi? Edecekse Yahşihan’la mı sınırlı kalacak yoksa daha büyük hedefleriniz var mı?
Çok iddialı konuşacağım bugüne kadar hiç iddialı konuşmadım. Allah nasip eder, ömrüm yeterse ben Yahşihan'ın bu dönemde belediye başkanıyım. Şartlar neyi gösterir bilemiyorum ama yarın seçim varmış gibi çalışıyorum ve halkın teveccühü bizden yana. O kulaktan duyma sözlere, asfaltı atamaz diyenler gelsin baksın asfaltı attık. Yahşihan Belediyesi'ni borçlandırdı diyenler gelsin baksın. Yapamaz dedikleri ne varsa yaptık.  Yahşihan Belediyesi'ni yolsuzluklardan bozuk yolların yapımına getirdim. Yahşihan Belediyesi artık güvenli ellerde. Artık Allah nasip ederse ikinci dönemde de ben burada Belediye başkanıyım. Günü gelir, zamanı gelir kalbimi açtığımız zaman hedefim batıdır. İdealim, hayalim Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmak. Ben bitti demeden bu oyun bitmez. Hodri meydan. Azdan az çoktan çok yapılan iş ortada. Üç yılda 50 yıllık iş yaptım ben burada. Getirsinler T cetvelini koyalım ya da muhasebe kağıtlarında herkes yaptığını ortaya koysun. Osman Türkyılmaz ne yapmış. 1956'da Yahşihan belediye,1991'de ilçe. Hodri meydan yapılan işleri sergilesinler. Eğer ki 1956 yılından yapılmış işlerin daha fazlasını yapmadıysam bugün ben bu belediye başkanlığını bırakırım. Ama öyle boş kepçeden ben şuyum, ben buyum. Benim soyum saraya dayanıyor vs. Saraya dayanan soytarılardır. Bizim soyumuz halka dayanıyor. İkinci dönemde de belediye başkanlığı için talibim. Milletvekilliği en son yapacağım iş bana göre değil ben sokakta olmalıyım. Devamlı halkın içinde olmalıyım. Ben sokak adamıyım benim elimden gelse makama gitmeyeceğim ama mesleğimiz gereği mecbur gidiyoruz.

Haber Editörü: Volkan Bostancı

 


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.