Tekerrür ve tebessüm

Tekerrür ve tebessüm

“Tarih tekerrürden ibarettir” der bir atasözümüz. 2015-2016 sezonu. Yozgatspor ile kıyasıya bir şampiyonluk mücadelesi veriyoruz. Ligin bitimine son 4 maç kalmış. Yozgat’ın yalnızca 2 puan önündeyiz. Kalan maçlarda herhangi bir yenilgi alınması halinde Yozgat şampiyon olacak. Kırşehir ile belki de ligin en kritik maçına çıkacağız. Deplasman için hazırlıklar yapılıyor. Neredeyse 1000 belki daha fazla taraftarla Kırşehir’e akın ediyoruz. Fakat o da ne? Daha Kırşehir’e girmeden polis durduruyor. Taraftara 250 kişilik kota konulduğu, daha fazla kişinin stada alınmayacağı söyleniyor ve polis ile taraftar arasında olaylar başlıyor. Kimileri biber gazı, kimileri cop yiyor. O gün birçok taraftarımız maça giremeden geri dönmek zorunda kalıyor. Kimileri ise polisten kurtulup çaktırmadan Kırşehir tribünlerine giriyor. Bizim gibi stada güç bela girebilen yaklaşık 100-150 taraftar ise var gücüyle takımı destekliyor. Karşı tribünlerinde hatırı sayılır Yozgat taraftarı da Kırşehir’e destek veriyor. Kırşehir’in hiçbir iddiası olmamasına rağmen sezonun maçını oynuyorlar. Pozisyon buluyoruz ama bir türlü golü atamıyoruz. Kalecileri Serkan 90’dan top çıkartıyor. Tam şampiyonluk gitti, umutlar yavaş yavaş tükeniyor derken 89.dakikada Serdar sahneye çıkıyor, binlerce kişiyi susturan ve bizi şampiyonluğa götüren o efsane kafayı vuruyordu… Bugün sanki aynı maçı yeniden yaşadık. Sezon başında dostluk ve kardeşlik mesajları veren Bartın cephesi, ligde iddialı duruma gelince nedense birden düşman kesildi. Bartın ile aramızda hiçbir husumet olmamasına rağmen anlamsızca bu maça kota koydular. Gecenin bir yarısı takımı uğruna saatlerce deplasmana giden taraftara anlamsız uygulamalar yaptılar. Bu maçta adeta tarih tekerrür etti. Masa başında oynanan oyunlara futbolcularımız en güzel cevabı sahada verip belki de bizi şampiyonluğa götüren skoru aldılar. Üstelik grupta namağlup ve şampiyonluğun ciddi adayı olan rakibini kendi sahasında yenerek. Futbol seyirci ile güzel. Bırakın insanlar takımlarını izlesin, desteklesin. Anlamsız uygulamalarla taraftarın sevdasına engel olmayın. Bu saçma sapan uygulamaları Anadolu takımlarının yapması ise bir başka tezat. Maça gitmeyi göze alan taraftar ne yaparsanız yapın o stada girmenin bir yolunu bulur. Üstelik bugün ve Kırşehir’de olduğu gibi kendi tribününüzde, hem de yanı başınızda maç izler, ruhunuz bile duymaz. Maçı alıp dönerken dilinde “bizimle kimse başa çıkamaz” tezahüratı ve yüzünde bir tebessümle maziyi hatırlar… Takım namağlup lider, önüne geleni yeniyor ama nedense şehir havaya girmedi. Artık şehrin yöneticilerinin hem takıma hem de taraftara destek vermesi, sahip çıkması gerekiyor. Bu takım bu şehrin takımı. Taraftar bu şehrin taraftarı. Vali, belediye başkanı, protokol, bu takıma gönül veren herkes. Yani tribünde beklenen isimler. Yalnızca taraftara uygulanan anlamsız uygulamalar için çaba göstermeniz, hatta tribüne gelip stadı doldurmanız bile takım ve taraftar için ekstra motivasyon olacak. Bi aksilik olmazsa takım açık ara şampiyonluğa koşuyor. Bu hafta artık gelin dolduralım Başpınar’ı. Gelin bu güzel koşuya hep birlikte eşlik edelim…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.