Ev değil, tarih kokan müze
YILLARDIR ANTİKA EŞYALARI BARINDIRAN TÜRKYILMAZ, BİZİ ADETA GEÇMİŞE YOLCULUĞA ÇIKARTIYOR
EŞYALARI ADETA ÇOCUKLARI GİBİ
Yahşihan’ın Alaattin Mahallesi’nde yıllardır ikamet eden 74 yaşındaki Mustafa Arap Türkyılmaz, 1991 yılında emekliliğe ayrıldıktan sonra antika eşyalara merak sardı. Geçmiş dönemlerde Halk Eğitim Dernek Başkanlığı görevinde bulunan Türkyılmaz, o dönemde kurulan bir sergiden esinlenerek bugünlere kadar adım atmış oldu. Şimdiki nesillere geçmiş tarihi aktarmanın ve anlatmanın mutluluğunu yaşayan Türkyılmaz, eserlere adeta çocuğu gibi bakıyor ve onları sahipleniyor.
HER GÜN TOZLARINI ALIYORUM
Yaklaşık 31 yıl önce bu alışkanlığının başladığını belirten Türkyılmaz, geçmiş dönemde Halk Eğitim Merkezi’nde bir sergi açılması sonucu kendisinde antika eşyalara karşı bir ilgisinin oluşmaya başladığını dile getirdi. Emekli olduktan sonra toplu aldığı paranın çoğunluğunu da buraya harcadığını ifade eden Türkyılmaz, “Geçmişten bugüne bakılırsa bunlar benim adeta çocuklarım gibi. Her gün buraya geliyor, tozlarını alıyorum. Bazen bazı eşyaların yerlerini değiştiriyorum. Ama yine de bu yaşıma geldim halen vazgeçemiyorum” dedi.
YÜZLERCE ÜRÜNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Eşyaların hepsinin tek tek bakımını yaptığını ve beğenmediği eşyaların yerlerini değiştirdiğine değinen Türkyılmaz, “Emekli olduktan sonra çiftçilik dışında herhangi başka bir işle uğraşmadım. Hobi olarak başladığım bu antika eşyaları bugüne kadar muhafaza ettim. Yıllar önce bu evin bu köşesini dizayn ederek başladım. Burada yüzyılı geçkin çok eski antika eşyalar bulunuyor. İdare lambasından gaz lambasına, Yahşihan’ın tarihi demir köprü maketinden, yüzlerce tarihi antika eşyaları barındırıyor. Kağnı, dokuma çuvallar, kilimler daha sayamayacağım birçok antika eşya bulunuyor.”
BU EŞYALARA FİYAT BİÇEMİYORUM
Geçmiş dönemlerde Yahşihan’a Halk Eğitim Derneği’ni kurmanın onur ve gururunu da yaşadığını belirten Türkyılmaz, “İki dönem dernek başkanlığımın yanı sıra siyasete de atılmıştım. Halk Eğitim Derneği etkinlikleri kapsamında kursiyerler yıl sonu sergilerini düzenlerdik. Bölgelerimizde ve civarlarımızda ne kadar bu alanda ilgili kişi varsa hepsini davet ederdik. Sergilerin olduğu dönemde buraya bir köşe yaptık. Bana bu alışkanlıklar o dönemden kalma bir alışkanlık oldu.”
BURAYI BİR TÜRK ODASI YAPTIM
Geçmiş dönemlerde yaptığımız köşeye ‘Şark Odası’ adını verdik ve ben o dönemde bunu büyüteceğimi ve daha büyük antika eserlerin barındırılacağını söylemiştim. O gün verdiğim sözü tutarak bugünlere geldik. Ben bunu ‘Şark Odası’ olarak büyüttüm şimdi ise Türk odası koydum. Benim kapımın önündeki bahçe de bu şekilde aynı Millet Bahçesi gibi. Eş, dost, gurbetten gelenler benim buraya uğramadan gitmezler. Büyüklerimizden gördüklerimizi, gelecek nesillere tanıtmak için yola çıktık. Bunlar benim adeta bir arkadaşım gibi.”
YAHŞİHAN’A MÜZE AÇILMASINI İSTİYORUM
Eşyaların hepsinin birbirinden ayrı manevi bir değere sahip olduğunu vurgulayan Türkyılmaz, “İlçemize bir müze açılırsa ben bunları oraya vermek istiyorum. Benden sonra bu eşyaların orada sergilenmesini istiyorum. Çünkü bu eserlere ben ne fiyat ne de paha biçemiyorum. Çünkü hepsinin birbirinden farklı çok büyük anlamları var. Temennim bu eşyaların tanıtımının yapıldıktan sonra ziyarete açılmasıdır” dedi.
Haber: Volkan Bostancı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.