Yiğit Hamza için zaman daralıyor!

SMA TİP-1 HASTASI YİĞİT HAMZA DEMİR, AİLESİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE ERİYİP GİDİYOR 

KÜÇÜK BEDENİ BU ACIYA DAYANMIYOR 
24 aydır amansız hastalıkla adeta savaş veren ve gün geçtikçe kilo kaybeden Yiğit Hamza Demir, ailesinin gözleri önünde her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaşıyor. Sırtında ve ayaklarında şekil bozuklukları başlayan Yiğit Hamza, ne su içebiliyor ne de bir yemek yiyebiliyor. Burnuna takılan hortumla beslenen minik yüreğin bedeni görenlerin yüreklerini parçalıyor. Bu duruma her gün şahitlik eden baba Yunus anne Pınar ise, yetkililerin seslerini duymasını evlatlarını kurtarmalarını bekliyor. 

30 MİLYON TL’YE İHTİYAÇ DUYULUYOR 
Valilik onayıyla ve gönüllü abilerin, ablaların, annelerin Yiğit Hamza için seferber olduğu bu durum karşısında hedef kampanyanın biran önce yüzde 100 olması.  Yiğit Hamza’nın ailesi, Kırıkkale’de ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşayan bürokratlara, iş insanlarının seslenerek yardım çığlıklarını duymalarını istiyor. Dolar endeksiyle yükseliş gösteren ilaç parasında ise yaklaşık 30 milyon TL’ye ihtiyaç duyuluyor. 

ANKARA ŞEHİR HASTANESİ’NDEN SIRA BEKLİYORUZ 
Yiğit Hamza’nın durumunun her geçen gün kötüye gittiğini belirten baba Yunus Demir, “Evladımızın tedavi ve beslenme sürecinde daha ileri seviyeye geçtik. Burnuna hortum takıldı. Vücuduna suyu hortumla veriyoruz. Daha önceden ağzından beslendiği için 4 defa zatürre geçirdi. Çünkü ağzından beslendiği için ciğerlerine su kaçıyordu. Bu nedenle mecbur burnuna hortum takıldı. Zaman zaman ateşi yükseliyor. Ankara Şehir Hastanesi’nde ‘Pek’ tedavisinin uygulanması için sıra bekliyoruz” dedi.

ZOLGENSMA İLACI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN 
Baba Demir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Gerçekten çok zor durumdayız. Yiğit Hamza bazen geceleri sabahlara kadar uyumuyor. Artık vücudu bu ağrıları kaldıramaz hale geliyor. Sağlık Bakanlığı yetkilileri lütfen Zolgensma ilacı Türkiye’ye getirilsin. Ben bu yaşıma kadar SMA nedir bilmezken inanın son 2 yıldır o kadar şeyler yaşıyorum ki. Benim çektiğimi bir ben bir de Allah bilir. Ben sabah 06.00’da kalkıp inşaata gidiyorum. Akşama kadar inşatlarda çalışıyorum.”

ÇOCUĞUNA SU İÇİREMEMEK ÇOK KÖTÜ 
“Sabah işte çalışıp akşam gelince kumbara yapıyorum. Günde yaklaşık 50-60 tane kumbara yapıyor ve Kırıkkale’nin çeşitli bölgelerine bırakıyorum hem de gönüllülerimize veriyorum. Benim Yiğit Hamza ile birlikte üç çocuğum var. Büyük ablası kardeşinin hasta olduğunun farkında. Ona zaman zaman pat pat yaptığımızda ağlıyor, kardeşinin durumuna dayanamıyor.
Kimsenin çocuğu ölmesin, insanlara empati yapmalarını istiyorum. Bu sizin çocuğunuzda olabilirdi. Yaklaşık 6 aylık bir süre oldu Valilik onaylı kampanyaya başlayalı. Yüzde 11-12 seviyelerine ulaşmak üzereyiz. Bazı çocuklar bu kampanyayı 2-3 ay içerisinde tamamlıyor. Şuan orta seviyede ilerliyoruz. Ben bir baba olarak çocuğumun ölmesini istemiyorum. Hangi baba anne evladının gözleri önünde eriyip gitmesini, gözlerinin önünde ölüme adım atmasına dayanabilir ki?  Bizleri yalnız bırakmasınlar, sizlerin az çok demeden her türlü desteğinize ihtiyacımız var.”

VÜCUDUNDA ŞEKİL BOZUKLUKLARI BAŞLADI 
“Oğlumun sırtında ve ayaklarında şekil bozuklukları başladı. Sağ ayağı sağa, sol ayağı sola dönmeye, beli ise bükülmeye başladı. Her geçen gün kilo kaybıyla karşı karşıyayız. Özellikle ateşlendiği zaman nefes alışverişleri hızlı atıyor. Ben çocuğumu kaybedersem dayanamam, benim dünyam yıkılır. Ben hayatım boyunca da bunun acısını, bu kaybedişi asla sindiremem, unutamam.  Biz yemek yerken oğlumuz bize bakıyor ve ağlıyor. Bizde eşimle nöbetleşe yemek yiyoruz. Bugüne kadar 4-5 defa benim gözümün önünde su istedi maalesef çocuğumuza su veremiyoruz” dedi.

EVLADIMIZI KAYBETMEK İSTEMİYORUZ 
Anne Pınar Demir ise, Yiğit Hamza’nın durumunun her geçen gün kötüye gittiğini belirtti. Evlat acısını yaşamak istemediklerini vurgulayan anne Demir, “Yiğit Hamza ölmesin. Biz bu evlat acısına dayanamayız. Ona eğer bir şey olursa bizim dünyamız yıkılır, yuvamızda ne tadımız ne tuzumuz kalır. İnsan bir evladının gözünün önünde eriyip gitmesine nasıl dayanabilir. Sizlerden az çok demeden yardım bekliyorum. Oğlumuzun kurtulması için mücadele sergileyen herkese sonsuz teşekkür ederim. İnşallah hep birlikte evladımızı hayata yeniden tutunduracağız” şeklinde konuştu. 

Özel Haber: Ahmet Gökdemir / Özel Haber