EVET! Halifelik Kaldırılalı 93 Yıl Oldu!

EVET! Halifelik Kaldırılalı 93 Yıl Oldu!
Tarık Gülyazı yazdı... EVET! Halifelik Kaldırılalı 93 Yıl Oldu!
03.03.1924 tarihli 432 Numaralı Kanun: Madde 1 – Halife halledilmiştir. Hilafet Hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır.   Bu kısa cümle yaklaşık 400 yıl Osmanlı hanedanın temsil ettiği Halifelik makamını tarih sahnesinden sildi. Bu madde neyi yok etti biliyor musunuz? 1290 yıllık Halife-i Resullullah makamını…   Halifelik Neden Kaldırıldı, Kaldırılmasa ne olurdu, Faydalı mı Olurdu Zararlı mı? Bu 93 yıldır hep tartışıldı ve Türkiye’de ki her tartışmada olduğu gibi bir sonuca varılamadı. Halifeliğin devamını savunanlar 93 yıldır savundu hatta uğrunda öldü, karşı çıkanlar ise yine 93 yıldır sorgusuz, sualsiz, laiklik de laiklik diyerek karşı çıktı.   Halifeliğin kaldırılmasını savunan cenahın en önemli savı halifelik makamının artık önemini yitirdiği ve işlemeyen bir kurum haline geldiği düşüncesidir. Bunun kanıtı olarak da 1. Dünya Savaşında Arapların bize karşı düşmanla birlikte hareket etmesini sunarlar. Fakat unutulan şey ihanet içinde olan Arapların Şerif Hüseyin öncülüğünde otuz bin kadar isyancıdan ibaret olduğu ve tüm Müslüman Araplara genellenmemesi gerektiğidir. Bu savın aksine Osmanlı’nın dağılma sürecinde olduğu 2. Abdülhamit Han döneminde, Halifelik makamı çok aktif bir şekilde kullanılmış ve devletin yıkılışının otuz yıl geciktirilmesinde büyük önem arz etmiştir. Yine Kurtuluş Mücadelesi döneminde Güney Asyalı, Bangladeşli, Pakistanlı ve Hintli Müslümanlardan gelen silah, ilaç, giyecek ve büyük meblağlarda para yardımı “Hint Hilafet Komitesi” tarafından organize edilmiş ve TBMM’ye gönderilmiştir. Anadolu’yu terk eden Yunanlıları Ege Denizine kadar kovaladığımız Büyük Taarruzun finansmanı da bu yardım sayesinde sağlanmıştır. Şuan %28’i CHP’ye ait olan ve Allah’ın haram kıldığı faizlerden kar sağlayan Türkiye İş Bankası da ne yazık ki bu yardımlarla kurulmuştur.   EVET! Halifelik Laikliğe Aykırı Halifelik makamının bulunması hatta kimilerine göre konuşulması bile Anayasamızda ki Laiklik ilkesine aykırıdır. Buna itiraz edecek kimse de olmaz zaten. Fakat demokrasinin ileri seviyede olduğu ülkemizde, Laikliğin ne kadar gerekli olduğu, aynen Hilafetin gereksizliği tartışmalarında olduğu gibi tartışılmalıdır. ABD, Almanya yada Birleşik Krallık örneklerinde ki gibi Anayasasında Laiklik ilkesi olmamasına rağmen gayet güzel gelişmiş ülkeler vardır. Ve bu ülkelerde herkes kendi dinini özgürce yaşamaktadır.   Halife Ya Olsaydı! Bunca şeyi yazdıktan ve yazamadığım onca şeyi de düşündükten sonra tüm dünya Müslümanlarını birleştirip tek bir çatı altında toplayabilecek bir halifenin varlığının, İslam coğrafyasını kavuran ateşi, yakan ve körükleyenleri ne kadar korkuttuğunu bir kez daha anladım. Kısaca, tezgah zamanında çok güzel kurulmuş. Ama bu tezgahı kuranların unuttuğu bir şey var! ...Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.( ENFÂL-30)   ENFÂL-30: Ve o inkâr edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek (çıkarmak) için tuzak kuruyorlardı. Ve onlar, bu tuzağı kuruyorlarken; Allah da tuzak kuruyordu. Ve Allah, tuzak kuranların (karşılık verenlerin) en hayırlısıdır.

sancak.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.