Daha nem kaldı ki sana verecek
Beni kırk parçaya bölensin dünya
Hal mi bıraktın ki bir gün görecek
Sanki gam kervanı bilensin dünya
Al yeşil bürünüp süslü göründün
Peşinden koşturup her dem sürüdün
Ben yaya giderken atlı yürüdün
Nihayet sonun yok yalansın dünya
Belli güzellikte yoktur emsalin
Hayalsin velhasıl rüya misali
Bindin sırtımıza mertep misali
Tutup yerden yere çalansın dünya
Kimine han oldun kimine hancı
Sevenlere verdin tarifsiz sancı
Eğlendi üstünde yerli yabancı
Çok canlıya beşik olansın dünya
Nice padişahlar gelip geçtiler
Ekmeğinden banıp suyun içtiler
Evliya peygamber konup göçtüler
Kaç kere boşalıp dolansın dünya
Hasreti der yaşlar bitmez didemde
Ne sağlık ne huzur koymadın tende
Emanet nefesin var idi bende
Onu da elimden alansın dünya
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.