Günümüz insanlığı; tıpışlanmaya,her yaptığı hareketin sorgusuzca onayına,konuştu konuların eleştirilmesine,sürekli kendisine değer verilip üstün gösterilmesine,sürekli el üstünde tutulma iç güdüsüne  o kadar alışmış ki,hakikat karşısına çıktığında yada hakikat ile yüzleştiğinde kırılır olmuşlar,küser olmuşlar,hakikati konuşanlardan uzaklaşır olmuşlar,uzaktan konuşur olmuşlar,akıllarınca cezalandırır olmuşlar.

     Kırıkkale siyasetine bakacak olur isek dile getirmiş olduğumuz hakikatlerin gün gibi aşikar olduğu ayan beyan ortada.Secim öncesi geçim diyenler ile koltuk peşinde koşarken seçim diyenlerin iletişimlerinden bahsediyorum tabi olarak.

     Toplumun yaşamış olduğu ahlaki değerlerin, ekonomik sıkıntıların, siyasilerin üslupları ve davranışları yüzünden hızla gerginleştirdiği  bu süreç toplum ile siyasilerin arasında uçurum oluştururken,siyasilerin halktan uzak,seçimden seçime diyalog kurmaları,toplantılarda ellerine mikrofon alıp vaatlerde bulunduktan sonra oradan hızla  uzaklaşmaları aslında toplum içinde bir değer ifade etmeklerini açıkça göstermez mi.

     Çıkar peşinde koşanların peşinde koştukları insana hak ettikleri değerin üzerinde değer verme gayretleri,talebi karşılayanı öldürmek anlamına geldiği,o insan ölün cemi anlaşılacak acaba.Dünyalık uğruna ahlaki kavramların rafa kaldırıldığı ve ahlaksızlığın meşrulaştırıldığı gerçeği göz ardı edilebilir mi,asla edilemez.

     Garip,fakir,kimsesiz,yetim ve gurabanın oyları ile bir yerlere gelip,onlara tutmayacak vaatte bulunanları, aldatanları,onlara tepeden bakanları ve onlara söz verip sözünde durmayanları Allah affeder mi dersiniz.Benim inancımın sahibi olan yaratıcım ben adalet sahibiyim diyor bende tüm kalbimle inanıyorum ki kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz bunu biliyorum.

     Toplumumuz değer verir ama değerli olduğunu hissetmek ister çünkü yaratıcısı onu değerli kılmıştır.Allah yüce Kuranda “Ey Habib’im yumuşak ve güzel ahlaklı olmasaydın insanlar etrafında toplanır mıydı  hiç” buyurmuştur.Peki neymiş; hakikat sev sevil yada değer ver değerlen.