Nisan Çalışkan
İlk yazım... Hoş buldum.
Hoş buldum.
Yaklaşık 3 yıl oldu.
Parmaklar bile klavyeye yabancı.
Hasret kaldı diyemem. Zira, yazdıkça elim aşina oldu, hatırladı yerlerini.
Yazmaya başlamak, bir şeyleri düşünmek, düşündüğümüzü kaleme almak, kaleme aldığımızı bir yerlere ulaştırmak, ulaştırdığımız düşünce ve eleştirileri haklı bulan veya karşısında olanlar ile gerek yüz yüze gerekse sosyal alandan tartışmaya açmayı gerçekten özlemişiz.
Tabii ki tahammül sınırları dâhilinde.
O nedenle bana da yer verip tahammül edeceklere şimdiden teşekkür ederim.
3 yıl aradan sonra tekrar yazmaya başlarken neler gelmiyor ki insanın aklına.
Eskiler-yeniler, var olmaya çalışanlar, var olupta tutunmaya çalışanlar, yerinde duranlar, durdukları yeri beğenmeyenler, durdukları yerde duramayanlar.
Hoplayanlar.
Zıplayanlar.
Bağıran.
Çağıran.
Çirkeflik yapan…
Aba altı dem vuran...
Bazen mülayim, bazen de deli cesareti gösterip korkakça korkularının üzerine giden.
Ne olduğu belli olmayanın eriştiği noktada, girdiği toplumda, edindiği yeni çevrede, vardığı ulaşılmaz noktada, bazen çakalca, bazen dikta, bazen yol gösteren eda ile tavır takınanlar yaşayıp gördüğümüzden olsa gerek, ihtiyaç hasıl oldu, söyleyeceklerin vardır, birikimlerin çoktur dediler geldik.
O yüzden.
İlk yazım.
Fazlaca okuyucuları sıkmak, yormak istemedim.
Kıssadan hisse hesabı anlaşılacağı üzere, yazacağız karınca kararınca.
Takla atanlar.
Yalakalık yapanlar.
Düz duvara tırmanmaya çalışanlar.
Üç koyup beş kazanmaya çalışanlar.
Harcananlar ve harcayanlar.
Yukarda bahsettiğim şahsiyetlerin içerisinde emin olun ki, siyasetçisi, bürokrat, esnaf, amiri, memuru ve yöneticileri olacak.
Şimdilik hoşça kalın, güzel yaşayın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.