Alaaddin Güneşer

Alaaddin Güneşer

Onurunu Koru

Sürekli şikayetler, asılsız eleştiriler, konuşulması gereken  ama konuşulmayanlar, dertler, sıkıntılar, bitmek bilmeyen istek, arzular ve emeller, insanımızı insanlıktan çıkartırken peşine düşüp kendimizi ve ailemizi feda ettiğimiz hırslarımız ve asıl yapmamız gereken ama yapmak için çoğumuzun aklına gelmeyenler.
  
İnsanın haysiyetini koruyabilmesi yani onurunu muhafaza edebilmesi insanlardan az, hatta hiç bir şey talep etmemekten geçmekte olup, senin  taleplerin ve isteklerin toplum içinde yaşayan insanların yanında kıymet, derece ve onurunun seviyesini belirlemektedir.
   
Sürekli istemek, kendi çıkarların doğrultusunda arkadaşlarını ve ya aileni göz ardı etmen toplum içinde seni yok ederken, senin  hala varlığın derdinde ki bir hayat sürmek insanları etrafından kaçırırken yok olduğunun, yalnız kaldığının ilk işaretleri olarak önüne gelir. Sevildiğini zannedersin ama karşında ki insanların sana olan tebessümü acıyası  yüz ifadesinden öte gitmez.
    
Eğilip bükülmeyenler, dik, omurgalı, kişilikli ve ahlaklı olanlar toplumuzda pek sevilirken onurunu korumaya çalışanların örneği haline gelir, sever, sevilir, kişilik ve şahsiyet abidesi olarak hafızalarda yerini uzun zaman korur. Çünkü onun bir sahibi vardır. Sahibini bilir ve sahibinin emrettiği bir yaşam sürme gayesi vardır. Çünkü sahibi gün geldiğinde hesap sorar. Kendine hesap sorulacağının farkındadır. İstediğini de sahibinden ister.
     
Ne kadar insanlar karşısında bükülüp eğilirsen eğil senin için takdir edilen hayat ve rızık belli değil midir. dağda oğlak doğar ovada otunun bittiğine inanalar neden onurlarından taviz versinler ki. Oğlak doğduğunda ovada ki otun oğlağın rızkı olduğunu unutup ot derdine düşenler ,ot gibi bir yaşama mahkum olmuş olmazlar mı. Konumu makamı, serveti  ne kadar olursa olsun.
   
Kısaca yediğimiz bizimdir, giydiğimiz bizimdir, yapabildiğimiz yardılar bizimdir. Bunların dışında kalan mallarımız, sahte itibarlarımız ve dünya mallarımız dünya da kalmaktadır.  Etrafınızda ki dağlara bakın, dağlar yerinde dururken üzerinden ne insanlar gelip geçti değil mi.
  
Nasıl yaşarsan öğle hatırda kalır ve öyle ölürsün. Nasıl öldüysen o şekilde diriltilir ve hesaba çekilirsin vesselam.

Bu yazı toplam 50 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alaaddin Güneşer Arşivi