N’olursunuz, artık Kırıkkale kazansın!

Geçenlerde kaleme aldığım, “Bu seçim çantada keklik değil” yazısından sonra çok ilginç telefonlar aldım.

“AK Parti’ye göz mü kırpıyorsun” diyeninden tutun da “AK Parti’yi dizayn etmeye mi çalışıyorsun” diyenine… “İyi Parti’de ben böyle bir isim tanımıyorum” diyeninden, “Sana ne, sen git MHP’nin adaylarına karış” diyenine kadar, neler neler…

 

Öncelikle şunun çok iyi bilinmesi gerekir ki, hiçbir partinin organik üyesi olmam gibi bir şansı henüz devletim bana vermedi! İnşallah en kısa zamanda bu hakkın verilmesini bekliyorum! Özellikle bu seçimde farklı partilerde öyle kişiler aday oldular ki, bırakın şehrin ücra köşelerini, Zafer Caddesine bırakın bu kişileri, kendi seçim bürosunun yolunu bulabilirse ben bu işten anlamıyorum diyeceğim! İstifa etmek gibi bir mecburiyetim olmasaydı ibret-i âlem için aday olur, Kırıkkale için fikirlerimi, projelerimi, hizmet planlarımı anlatırdım halkıma. İstanbul gibi bir dünya şehrini, Ereğli gibi bir yeryüzü cennetini bırakıp da Kırıkkale’ye neden geldiğimi anlatırdım. Eh, sonrası Kırıkkale halkının ve Yüce Yaratan’ın takdirine kalmış derdim.

Madem bunu yapamadım, öyleyse seçeceğim insanın, Kırıkkale için doğru olan ya da olanların profilini çizme hakkım olsun, öyle değil mi?

***

Baştan beri söylüyorum, bu seçim çok ilginç sonuçlara gebe!

Her şeyden önce bu seçim adeta bir yerel seçim havası içerisinde geçecek. Yani partilerden ziyade adayların isimleri ön plana çıkacak. Çünkü her partide “Ben 1. Sıra olmalıyım” beklentisi içerisinde olan o kadar çok isim var ki! Ve bunların birçoğu da kendilerine göre o kadar haklı gerekçelere sahipler ki!

Bu durumda parti içi çekişmeler de kaçınılmaz oluyor. Nitekim geçen hafta AK Parti’nin temayül yoklamasında yaşananlar buna ilginç bir örnek…

AK Parti’de önce listeye girebilme, sonra da 1. Sıraya oturabilmenin içten içe savaşını veren aday adayları kendi stratejilerini uygulamaya koyarken, MHP’de en büyük soru işareti 1. Sıra adayının kim olacağı… Yanlış anlaşılmasın, MHP Kırıkkale’den yalnızca bir vekil çıkarabileceği için böyle bir çekişme yok. Birlik ve beraberlik içerisinde girilecek bir seçimde MHP’nin Kırıkkale’de her zaman en az 2 milletvekili potansiyeli vardır. Ancak, bu potansiyeli yıllardır AK Parti’ye kaptıran MHP’nin güçlü, bütüncül ve toplumda karşılığı olan adaylarla eski gücüne kavuşması içten bile değil…

CHP, Kırıkkale’nin 70’li ve 80’li yıllarına mührünü vurmuş önemli bir güç iken iç çekişmelerden dolayı 90’ların onundan beri kafasını kaldıramayan bir görüntü sergiliyor. CHP’de bu durumun iki temel sebebi var: 1- Yukarıda da ifade ettiğim gibi, “hizipçilik” sorunu. 2- Doğru zamanda doğru adayı tespit edememe sorunu. Her ne kadar “ideoloji” partilerinde ikinci sorun her zaman yaşanıyor olsa da bu işe çözüm bulabilecek bir CHP, ittifakların ön plana çıktığı bu seçimden kârlı çıkabilir.

İyi Parti, bu seçimin en sürpriz partisi olacağa benziyor. İyi Parti adına büyük bir fiyaskoyla sonuçlanabilecek olan bu seçim, tam tersi bir sonuçla Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcı da olabilir. Açıkçası bekleyip göreceğiz.

Kırıkkale’de hatırı sayılır bir tabana sahip olan Saadet Partisinde ise, ittifak dolayısıyla bu seçimde baraj sorunu yaşanmayacak olması, AK Parti’ye kayan oylarından bir miktarını geri alabilme fırsatını doğuracaktır. Tabi burada da aday profili çok önemli!

***

Uzun lafın kısası, bu seçimde aday profilleri ön plana çıkacak ve çıkmalı. Zira -özellikle- AK Parti seçmeni için artık “Ben AK Parti için değil, Tayyip için oy veriyorum” devri bitti. Çünkü R. Tayyip Erdoğan için oy verecek olanlar, Cumhurbaşkanlığı seçiminde gidip oyunu verebilir. Nitekim toplumda da Cumhurbaşkanlığı seçimiyle genel seçide farklı oy kullanma eğilimi oldukça yüksek. Açıkçası böyle bir oy kullanma eğiliminin de “Münafıklıkla” filan tarif edilmesini doğru bulmuyorum!

***

Hazır aday profillerinden bahsetmişken, favori görülen ve herkesin bildiği adayların dışında, AK Parti’de Engin Pehlivanlı, MHP’de de Ömer Dedebali isimlerine dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Tüm partilerin adaylarının birçoğunu tanıyorum, ancak Engin Pehlivanlı’nın amcamın oğlu, Ömer Dedebali’nin de aile hekimim ve çok yakın arkadaşım olmasından dolayı çok yakinen tanıdığım iki isim.

Engin Pehlivanlı, Harita Mühendisi ve dört dönemdir AK Parti İl Yönetiminde bizzat elini taşın altına koyan isimlerden… Beyefendiliği, dürüstlüğü ve samimiyetiyle kendi kendine referans olabilecek bir şahıs olan Engin Pehlivanlı’nın, bu seçimin yıldız isimlerinden olması gerektiğine inanıyorum.

Ömer Dedebali ise tam bir “Yaşar Peker”… Gariban babası, dost canlısı, mütevazı bir kişilik. Gerek doktorluk mesleğini yaparken gerekse bireysel ilişkilerinde bulunmaz bir insan. Ömer Dedebali de bu seçimde yıldız isimlerden olmalı ve olacağına inanıyorum.

Bu iki ismin de partileri tarafından değerlendirmesinin yalnızca kendi siyasi çıkarları açısından değil Kırıkkale’nin çıkarları açısından da ne denli önem arz ettiğini görmeleri gerekir.

Sonuç: N’olursunuz, artık Kırıkkale kazansın!

Bu yazı toplam 4 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi