Hani her çarşamba günü büyük keyifle seyrettiğimiz DİRİLİŞ ERTUĞRUL filmi var ya, insanların rızık endişesi ile Allah’tan uzaklaşıp obanın beyine isyanları ve beyin toplum önünde hakkı haykırışı; Huda’yı ne de çabuk unuttunuz, Rezzak olan Allah’tan ne de çabuk ümidinizi kestiniz sözleri.

Bu sözleri kendi hayatımıza uyarlayıp hiç düşündük mü? Acaba bu dizide topluma verilen mesaj ne idi. Toplumda bizim üzerimize düşen vazife nedir. Elbette düşünen kardeşlerimiz olmuştur, konuşmalardan kendine pay çıkartanlar ve bu payeden nasibini alıp hayatına uyarlayanlar elbette aramızda var. Bursa’da Kılıç siparişlerinde patlama yaşanmış diye haberlerde hep veriyorlar.

Toplumumuz o hale geldi ki; duyarlı insanları tenzih ederek, toplum insanımız değil dizileri seyreden her şeyi seyreder hale geldi. Hayatını sadece seyir üzerine kuranlar bir gün seyrettiklerinin kendi başlarına gelebileceği ihtimalinden uzak bir hayat sürmeye başladılar.

Kendi hayatımıza baktığımızda seyrettiklerimiz yaşadığımız aklımıza gelmeden umursamaz bir yaşam süren toplumumuz git gide dejenere olurken, Yer yüzü huzurunu sağlamak için gönderildiğine inandığımız Peygamber Efendimiz ve yaşam tarzı tamamen hayatımızdan çıktı gitti.

Bu gerçekleri aklen bilmemize, kalben inanmamıza, dilimiz ile söylememize rağmen, yaşam tarzı olarak kabullenme gereksinimi duymuyoruz. Peygamber Efendimiz ve yaşam tarzını tamamen kabullenmiş ve yaşamak için gayret sarf eden insanları seyrediyor, seyretmeyi seviyor, seyretmeye devam ediyoruz.