Hayatımızda ne tür değişiklikler yaptık, neleri hayatımıza soktuk, neleri hayatımızdan çıkardık bakalım istedim. Elbette hayatımızda sorgulanacak çok konular var. Bunları kendi irademizle bilinçli mi yoksa irademizi teslim ettiklerimizin peşinde koşarken bilinçsiz bir şekilde mi yapıyoruz acaba.

     Kişisel çıkarlar peşinde koşarken, inandığımız, güvendiğimiz, uğruna bazen ölümü bile göze aldığımız, lider diye peşinde koştuklarımız ve ilimlerine teslim olduğumuz insanları ilahlaştırıp, bizleri yaratan ve rızıklandıran ALLAH'I unuttuk.

     Çağ dışı olarak kabul görmeye başlayan, gerici olarak yaftalanan, peygambere ne gerek var diyerek Peygamber Efendimizi devre dışı bırakma gayelerine hizmet edenlere yaptığımız kölelik ile Allah'ın insanlar arasında adaletin sağlanması için gönderdiği yaşam tarzımız olması gereken KURANI unuttuk.

     Sömürüye ve köle düzenine son veren, kadını gerçek değerine ulaştıran, kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesine son veren, alın teri kurumadan emekçiye hakkının verilmesini emreden, komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir diyen, insanın en hayırlısı insana hizmet edendir diyerek insanın hizmete layık olduğunu cihana haykıran, devlet adalet ile yükselir zulüm ile yıkılır diyerek idare yapısını ortaya koyan, yetimlerin kimsesizlerin mazlumların Allah katında kıymetli olduğunu hatırlatan kainatın tek lideri PEYGAMBER EFENDİMİZİ unuttuk.

     Dünya hırslarına yenik düşmüş, mal biriktirme sevdaları uğruna mirasçılarına bırakacakları mal için cehennemde yanmayı göze alan ilim ve bilim adamlarımız yüzünden, samimi BİLİM VE İLİM adamlarımızı unuttuk.

     Öyle bir sömürü düzeni kurulmuş ki; gerçeklerin gizlendiği, hakikatlerin üzerinin örtülmeye çalışıldığı, saygının ve sevginin hayatımızdan çıkartıldığı, menfaatlerin ön planda tutulduğu, yalanların, gıybetlerin, küfür ve hakaretlerin kalplerimizi tamamen doldurduğu gerçeği benliğimize o kadar yerleşmiş ki, tartışılmaz gerçek olan ÖLÜMÜ unuttuk.

     İnsanca yaşamayı, insanlığımızı ve daha nice değerlerimizi unuttuk.