Ahmet Gökdemir
Ağzınız soğan koksun korkmayın!
Türkiye, önümüzdeki yıl genel seçimlere hazırlanıyor. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimi olacak. Ülke genelinde ve ilimizde yaşanan son gelişmelerden sonra seçim hareketliliğinin başladığını söyleyebiliriz. Bir taraftan mevcut il başkanları milletvekilliği hayaliyle görevlerini devretmeye hazırlanırken, diğer yandan ise mevcut milletvekilleri yeniden seçilip TBMM’de olmanın gayreti içerisinde.
Türkiye genelinde olduğu gibi Kırıkkale’de de tüm adaylar halkın kapısını çalmaya başladı. Adaylara seslenmek istiyorum… Açık şekilde konuşmak gerekirse; memleketin insanlarını ve bu şehri unutmayın! Sayın vekiller, adaylar ya da aday adayları… Sözüm sizedir ki, bu milletin acı gününde, mutlu gününde, düğününde, cenazesinde, iftar sofrasında bulunun. Soğuk kış günlerinde bir tebessüm ile yürekleri ısıtın. İftar sofralarında ihtiyaç sahibi ailelerin gönül sofrasını sohbetinizle zenginleştirin. Bir köylünün yanına gittiğinizde onunla beraber somun ekmek değil, kuru soğan kırıp yufka ekmek yeyin! Ağzınız soğan koksun! Korkmayın! Gerçekten halkın içinden biri olduğunuzu tüm samimiyetinizle gösterin.
Emeği ve alın terinin hakkını verin! Köylünün derdini gerçekten dinlediğinizi hissettirin! Mecliste şehrin sorunlarına yönelik soru önergesi verirken, Ali amcayı, Mehmet dayıyı, Elif teyzeyi, Zeynep halanın dertleriyle de hemhal olun. Onlarla aranıza mesafeler koymadan yaklaşın! Seçim dönemlerinde halkın yanına gelip “Sizin yanınızda olacağız diyerek” meclise gittiğinizde telefonu açmamazlık yapmayın! Halkını unutan olmayın!
Ha birde o açtığınız telefonlarda insanlara umut verip, ardından o talebi sümen altı yapan olmayın! Hani bazılarının mecliste bitmek bilmeyen işleri var ya... Hah işte o işleri gerçekten bitirin, bitirin de sandık başında sizlere söz veren halkın işleriyle de ilgilenin.
Boz toprakları yeşillendirmek için gecesini gündüzüne katan çiftçinin ter kokan alnından öpün! Kızılırmak’tan su içmeyen, ağırlama halayını çekmesini bilmeyen, bulgur pilavını yemeyen, Zafer Caddesi’nde gezmeyen, Cumhuriyet Meydanı’nda çekirdek işlemeyen, Sevgi Yolu’nda yürümeyen, canı gönülden milletin derdini dinlemeyen olmayın!
Daha yeni de bahsettiğim gibi mecliste size göre bitmek bilmeyen şu işler var ya… Hani onları bitirerek, seçildiğiniz şehre; yatırımlar getirseniz olmaz mı? Kızılırmak akarken, Kırıkkale bakmasın artık!
Seçimlerde “Kırıkkale’ye birçok fabrikalar kuran, hatta deniz getirenler dahi oldu, Aklınıza ne geliyorsa hepsi oldu” ama sözde… Siyasetteki üstatlar, unutmayın bizi, unutmayın Galeyi.. Bu şehrin size ihtiyacı var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.