Herkesin bir hayali var. Yapmak istedikleri, arzuladıkları ve düşündükçe mutlu oldukları var. Çok sevdikleri ve yaşamını ona adadıkları var. Başarıları var. Gurur duydukları var. Bunları anlatırken bir de üslupları var.
Hani etrafımızda başarısının öyküsünü anlatanlar vardır. Hayal kurarak dinleriz onları. Hep bir dönüm noktaları vardır. Bir anda karar verip; yaptıkları ile yakaladıkları başarı hikâyelerini anlatırlar. Hayallerini ve arzuladıklarını elde etmelerine sebep olan karardan bahsediyorum. O kararı verirken etkilendikleri bir kahramanları vardır, anlatırken bahsettikleri...
Gerçekten vardır öyle kahramanlar birilerinin hayatlarını farklı bir yöne savuran. Düşünüyorum da bu kahramanlar hayatımızın her döneminde oluyorlar. Ancak biz onları fark etmiyoruz. Çünkü etkilenmeye henüz hazır değiliz. Ne istediğimizi bilmiyoruz belki. Belki de başarılı olmanın bize katacaklarını hayal bile edemiyoruz. Başarı öyküsünü anlatanlara bakın benim kafa dank etti der. İşte o kafa dank etmeye hazırdır aslında. Etkilenmeyi bekliyordur. Kahramanının bir dokunuşu etkileyecektir onu. Bir sözle etkilenmiştir bile. Biz de bu etkilenmeyi bekliyoruz kim bilir?
Bugüne kadar hayatınıza hiç kahraman girdi mi ya da kaç tane kahraman girdi bilemem ama bu yazı ile kahraman ayağınıza kadar geldi. Yeter ki siz etkilenmeye hazır olun. Bu yazıyı o kahramanınız olsun, kafanız dank etsin diye yazdım. Etkilenmek için hazır bekleyen biz olduğumuza göre herkes kendinin kahramanı olsun diye yazdım. Kardeşlerim bir kıyafet almak için bile hayal kurup, mağazaya kadar gidiyorsunuz. Birkaç kere deneyip aynada yakıştı mı diye bakıyorsunuz. Kendinizi o kıyafetin içinde mutlu hissediyorsunuz değil mi? Peki bu küçük mutluluk için bile ortaya koyduğunuz gayreti bir düşünün. Tüm yaşamınızı etkileyecek bir başarı için gayret etmek istemez misiniz? Bir kere de kendinizi yapmak istediğiniz mesleğin sahibi olduğunuzu hayal edin. Gelecekte nasıl bir yerde olmak istiyorsunuz kendinize önce bunu anlatın. Hayal edin, düşleyin.  O hedefe ulaşmak için çekeceğiniz çileler var. O çileleri kabul edin ve göze alın. Sonuçta kazanan siz olacaksınız. Bu çektiklerinizi büyük bir gurur ile anlatmak ve etrafınızdakileri etkileyecek konuşmayı yapmak için önce başarmak gerekir.
Unutmayın; karar vermek ilk adımı atmaktır. İlk adımı korkmadan atın ki diğer adımlar koşuya dönüşsün. Yapmanız gereken önce kendinizi hayal edip sonra karar vermek. Başardıktan sonra siz de anlatırsınız hikâyenizi. Yeter ki kıyafet almak için olan hevesiniz geleceğinizi kazanmak içinde olsun. Gerisi koşarak gelecektir.