Çekim yakasında benzer benzeri çeker mantığı vardır. Şöyledir bir kişi sürekli şikâyet ederse

Şikâyet ettiklerinin kendine daha çok çeker ama şükrederse nimetleri çoğalır.

Simdi biraz gelin hadislere bakalım

"Bela ağızdan çıkan söze bağlıdır. (Sûyûti, el-

Camis Sağir)

Muaz bin Cebel radiyallahu anh şöyle dedi:

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem her kim kardesini günahtan dolay ayıplarsa kendisi o

günahı yapmadan ölmez buyurdu. (Tirmizi)

Aslında bu da biraz çekim yasasının örneğidir. Söz düşünce ve inancın birleştiği insanda aynı şekilde çekim yasasının enerjisine sahiptir.

Peygamber Efendimizin (sav) bir hadisi de: Ruhlar grup gruptur birbirine benzeyenler kaynaşır benzemeyenler de ayrı düşerler.

(Buharî Embiya19)

Kainatta görülmeyen bir çekim kanunu vardır bunu Allah hakim kılmıştır. Yani burada demek isteniyor ki ruh ve bedeni Allah yaratmıştır beden topraktan meydana gelen fiziki bir yapıdır. Bu yüzden kâinatın enerjisini çalıştırabiliyoruz kâinatı aracı olarak algılamak mutlak Allah'tan istemek en doğrusudur Kün Fe yekün. Yani evrenden isteme teması yerine Allah'ın hakim olduğunu kısacası bir nevi Allah'ın eminde olduğu zaman istediklerimizin olacağını

bilmemiz gerekir. Çekim yasasını çalıştırmak demek de bir nevi Tefekkür ibadetini yapmak demektir. Çünkü tefekkür ettiğimiz zaman şükrederiz. Olumlu seyler düşünürüz güzel şeyleri düşünürüz olumlu düşündüğümüz için de güzel şeyler karşımıza çıkar. Zaten çekim yasasının kanunu da buradan gelmektedir. Aslında İslamiyet araştırdığımız zaman bu bütün çıkan batının bize söylediği her şeyin temelinde İslamiyet’in olduğunu anlamış oluruz. Ve Peygamber Efendimizin (sav) hadislerinde de Kur’an-ı Kerim'i ayetlerinde de hiçbir şekilde şikâyet etmememiz gerektiğini defalarca

bildirilmiştir.