Özgür Dönmez

Özgür Dönmez

Liyakat ille de liyakat!

    Son zamanlarda bu terimi çok duyar olduk Liyakat kelimesini google yazdığımızda şöyle bir tanım çıkıyor: İş bilmek ve ehli olmak anlamları taşıyan liyakat ,herhangi bir işe uygun, yetenekli ve elverişli olmak anlamlarına geliyor.
   Bir eğitimci ve Kırıkkale Pastacılar Aşçılar Kebapçılar Dernek başkanı olarak emek verdiğim başta Yiyecek İçecek sektörü dâhil hem kamu da hem de özel sektörde liyakat sahibi yöneticileri görmek çok zorlaştı, hak etmediği makamlara eş, dost, akraba yardımı veya siyasi parti, sendika yolu ile gelmiş, hiçbir şekilde kurumuna ekstra bir katkısı olmayan, altında çalıştırdığı kişilere kendini ispat etmek için Mobbing yapmaktan kaçınmayan yöneticilerden bahsediyorum, yöneticileri devletimiz adaletli olsun, kuruma katkı sağlasın, vatana millete hayırlı işler yapsın diye kuruma atamasını yapıyor. Ama yaptığı olumsuzluklar yüzünden onu atayan siyasi otoriteye eksi puan kazandırarak atamasını yapan kişilere ihanet de ediyorlar, madem canı gönülden hizmet etmeyecekler beceriksizler neden o değerli koltuklara talip olurlar anlam veremiyorum zaten bu kişilerde biraz karakter biraz onur o koltukları çoktan boşaltırlardı.
     Sizlere faaliyet gösterdiğim gastronomi alanında karşılaştığım liyakatsiz yöneticilerin yaptığı her zaman yaptığı bölüm kapatma örneklerinden birini vermek istiyorum: Şahsıma genellikle “Kırıkkale gastronomi alanında çok ama çok geride ne kendine has mutfağı var ne de eğitimli meşhur şeflere sahip, sen boşa çaba sarf ediyorsun” gibi cümleleri çok yerde duyuyorum. Ama Kırıkkale’nin gastronomisini bu hale getiren tek sebep: Gastronomi alanında proje üretmesi gereken, AR-GE çalışmaları yapması gereken devlet kurumlarında ve gastronomi alanında eğitim öğretim veren okulların başlarında bulunan liyakatsiz yöneticilerin olmasıdır.  Kırıkkale’de meslek liselerinde 5 okulda bizim sektörde bölüm var. Bir iki okul dışında kalifiye eleman konusunda kan ağlayan sektöre yeterince öğrenci yetiştirilmiyor, devletimiz kocaman bir okul yapmış her türlü imkanı sağlamış okulun kapasitesi 500-600 öğrenci.  Kimi zaman 20, kimi zaman 40 öğrenci okula kayıt yaptırıyor. Kurum müdürü de bundan asla rahatsızlık duymuyor. Bölümleri tanıtmak, öğrenci kazandırmak adına hiç bir şey yapmıyorlar. Aksine var olan bölümü kapatmak, eğitimi engellemek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Üstelik Milli Eğitim Müdürlüklerine bölümü kapatıp, öğrencileri başka okula gönderme cüretinde bile bulunabiliyorlar. Bunun ne gibi zararları olur umurlarında bile değil. Bu zihniyette olan yöneticilere Yüce Allah fırsat vermesin.
 

Bu yazı toplam 32 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özgür Dönmez Arşivi